PEEKAY:)

IMDB puanı 8,7 
3 İdiots filminin yönetmeninden. 
geçtiğimiz sene çekilmiş. Aamir Khan’ın diğer filmleri gibi çok eğlenceli 

P.K. bi şehirdeki yabancının düşünceler komedisidir. P.K.(Aamir Khan) Daha önce kimsenin sormadığı sorular sorar. Bunlar masum, çocuk gibi sorulardır ama cevapları enteresandır.P.K.'in masum gözlerini gören insanlar kendi monoton hayatlarını gözden geçirirler.P.K.'in sadık arkadaşları ve dostları olur. Kırık kalpleri düzeltir öfkeleri dindirir. P.K.'in çocuksu merakı kendisi ve milyonlarca insan için manevi bir yolculuğa dönüşür.Film karmaşık felsefelerin iddialı ve benzersiz yönlerini orijinal bi şekilde ortaya koyuyor. Ayrıca basit, kahkaha dolu, insani bir aşk masalı da süregidiyor. Sonuç olarak ayrı dünyalardan gelen yabancılar arasında dostluk destanı işlenmiş diyebiliriz. bu filmin açıklamasında kullanılan tanıtım...

Dünyayı keşfetmek için gelen uzaylı dostumuz çağrı cihazını çaldırınca her yerde onu aramaya başlar ve sorduğu her insan, ''Ben nerden bileyim tanrı bilir!'' diyince, kendisine yardım edip kumanda cihazını versin diye başlar tanrıyı aramaya .... Fakat pek çok dini inancın olduğu bir ülkede tanrıyı bulmak çok da kolay olmaz haliyle, hangi tanrıya gideceğini şaşırır:)


Tanrıya yiyecek sunan hindulara bakıp, güzel bir tabak hazırlayıp kiliseye gider sonra orda şarap döktüklerini görüp, tanrı hindistan cevizinden sıkılmış herhalde diyip bu sefer şarap alıp camiye gitmeye kalkışır:)) Bir sürü olay... Güldürür ve de güzel noktalar yakalar filmde... Film konusu itibariyle Hindistan'da her nekadar eleştirilmiş olsa da gişesi oldukça başarılı bir film olmuş. Normal hint filmlerine nazaran da bunda şarkı ve dans olabildiğince az...

 

Amir Khan'ın bulunduğu tüm filmler gibi mesajlar veren ve bunu yaparken de eğlendiren keyifle izleyeceğiniz bir film Peekay:) Biz severek izledik.

İzleyecek olanlara iyi seyirler şimdiden:)

Read More

KEMANDA KALAN SON TEL

Niccolo Pagini on dokuzuncu yüzyılda yaşamış yetenekli bir müzisyendir. Herkesin hayran olduğu ünlü kemancı kalabalık bir dinleyici önünde önemli bir konser veriyordu. Bütün orkestra Pagini’nin içli keman sesine eşlik etmek için çalıyordu. Derken beklenmedik bir şey oldu. Pagini’nin kemanından bir tel çat diye kopuverdi. Kemanın orta teli herkesin görebileceği şekilde havada sallanmaya başladı.


Usta müzisyenin alnına ve yüzüne bir anda terler hücum etti. Hayli zorda kaldığı belliydi. Ancak hiçbir şey olmamış gibi kalan üç telle kemanını aynı güzellikte çalmayı sürdürüyordu.
Fakat çok geçmeden olacak en kötü şeyde oldu ve ikinci tel de koptu. Pagini buna rağmen yine çalmaya devam etti. Müziğin sesinden ve kemandan eksilen bir şey yoktu hala fakat birkaç dakika sonra üçüncü tel de koptu orkestranın icra ettiği parçanın sonuna gelinmişti şimdi ustanın kemanından kopmuş üç tel avare gibi sallanıyordu.


Usta kemancı buna rağmen tek telli kemanla müziği bitirdi. Dinleyiciler ayağa kalkıp uzun süre görülmemiş bir coşkuyla alkışladı. Alkış sesleri kesilmek üzereyken Pagini dinleyicilerin koltuklarına yaslanmalarını istedi. Konserin kaçınılmaz olarak biteceğinden düşünen dinleyiciler çaresiz oturdular.


Pagini kemanı herkesin göreceği şekilde kaldırdı başıyla orkestra şefine başla ifadesi yapıp tekrar dinleyicilere dönüp. Gözlerini hafifçe kısıp gülümsedi ve bağırdı. Kemanı çenesinin altına koyup son parçayı mükemmel şekilde çaldı…
♥ ♥ ♥
Evlilikte kalabalıklar karşısında verdiğimiz bir konser gibi değil midir? Başlangıçta her şey mükemmeldir eksiğimiz, kusurumuz yok gibidir. İlişkinin de kusursuz gideceğini düşünürüz. Sonra Pagini’nin keman telleri gibi bizimde zamanla tellerimiz kopmaya başlar. Eksiklerimiz ortaya çıkar ahenk bozulur gibi olur.
Şimdi sorun kendinize; Bir tek teliniz bile kalmadı mı? Konseri sürdürmek için cevabı biliyorsunuz; “Her şey bitse de aşkımız kemanda kalan son tel”… Konser devam ediyor…




Güzelmiş, okuyunca hoşuma gitti, paylaşayım istedim:)

Read More

DOĞAL DİŞ MACUNUMUZ

Kadriye Hanım bir önceki yazımda diş macununu nasıl yaptığımı sormuş ben de herkes görebilsin diye bu şekilde vereyim dedim tarifi:)


beyaz kil,
karbonat, 
yarım çay kaşığı bal, süzme has bal, bal olmasa da olur şart değil elbette ama onun da diş etlerine faydası var.
uçucu yağ, sizin isteğinize bağlı seçtiğiniz herhangi bir uçucu yağ.


Bir yemek kaşığı kadar kile, bir çay kaşığını tam doldurmayacak şekilde  karbonat koyuyorum. Fazla koymamalı zira. Hatta fazla miktarda macun olmasın taze kalsın diye yarım yemek kaşığı kile yarım çay kaşığı karbonatla yaptım sonuncusunu. İki kişiyiz sonuçta yetiyor yani:) 


Çok azıcık da bal damlatıyorum içine, son olarak da  limon ve nane yağı koyuyorum ben. Bir kaç damla damlatıyorsunuz ...Siz kendi isteğinize göre seçtiğiniz uçucu yağı ekleyebilirsiniz.
Ada çayı yağı da olabilir mesela. Onun da, nane yağının da antiseptik ve anti bakteriyel özelliği vardır zira,  diş eti hastalıklarında, ağız ve diş bakımlarında kullanımları önerilir... Sonra su ekleyip karıştırıyorum işte bu kadar basit. Kıvamını kendime göre ayarlıyorum.


Kapalı küçük bir kutuda duruyor kurumuyor da. Yalnız çok az miktarda yapın ki fazla uzun zaman kalmasın. Tadı biraz değişiyor fazla durunca. Azar azar yapıp taze taze kullanmak en güzeli... Taze olarak iki haftaya yakın kullanabiliyorsunuz.
Bu kadar anlattığıma bakmayın yapmak bir dakika bile sürmüyor:)

Read More

SAÇMA REKLAMLAR?

Reklamlar ah saçma sapan reklamlar... Siz de böyle düşünüyor musunuz bazı reklamlar için acaba? Bir de içlerinde öyle aptalca olanları var ki sinir oluyor insan kazara da olsa izlediğinde... Bunlardan bir tanesi de diş macunu reklamları.

Neymiş efendim ilk fırçalayışta hemen bembeyaz oluyormuş dişler. Hı hıı biz de yedik. Ha bir de elmas etkisi yapıp parlayıp bilmem kaç metre uzaktan da göz alıyor ya hani, güya kızlar her şeyi bırakıp o dişlere bakıyor büyülenmiş gibi. Tabii her şey bitti bakılacak bir dişler kaldı zaten :) Hatta bir tanesi evlenme teklifi alırken önünde yüzük varken kafasını çeviriyor da o beyaz dişlere bakıyor ya mal mal.... Hı hıı ooollduuu, tabii :)) Bir tane insan evladı bulamazsınız öyle be. Daha neler. Azıcık gerçekçi olun ya hu. Abartmanın da bir sınırı olsun ama. Ne uyuz reklam yapıyorlar.

İçinde bir sürü maddenin yanı sıra, insanı aptal ettiği IQ sunu düşürdüğü kanıtlanan ve daha bir çok şeye zararlı etkisi olan florürü bulunduran zehir küpü macunlara nasıl reklam yapsak diye şaşırmışlar iyice. Öve öve bitiremiyorlar da biz ne mal olduğunu biliyoruz hoş arkadaş...

Gerçi florür denen bu zehir sadece diş macunlarında değil katkılı hazır yiyeceklerde de olmak üzere bir çok üründe bulunuyor ya... Elimizden geldiğince dikkat etmeli bu maddeye. En azından sıklıkla kullanılan diş macunlarında çocuklara özellikle daha masum zararsız ürünler alınmalı....

Ben kendim yapıyorum diş macunumuzu mesela, gayet de güzel temizliyor tadından da kullanımından da memnunuz... İçimiz de rahat.
Neyse efendim demem o ki başarılı reklam sayısı az, insanı sinir eden çok uydurmasyon reklamlarsa epeyce fazla... diş macunu reklamı bunlardan sadece bir tanesi. daha başka da var da hepsini anlatmayayım şimdi burda:) Siz söyleyin onları da:)


Sizin sinir olduğunuz saçma sapan dediğiniz reklamlar var mı acaba?

Read More

SAHNE, ÇİKOLATA VE SU BÖREĞİNİN:)

Godiva  çikolata, 80 yıllık lezzetli Belçika çikolatasıymış. Çikolatanın aristokratı demişler . Sağlam prestiji varmıs meğer. Ülker satın almış 2007 de...Epey bir yayılmış gitmiş. Geçenlerde Biricik arkadaşlarıyla yemekteyken görüp deneme amaçlı alalım demişler. 

Kendisi kırmızı meyveli ürünleri sevmediği halde bana çileklisinden almış getirmiş canımın içi Biricikim:) Birazcık pahalı yalnız. Kilosu 200 liradan satılıyormuş:))

 Bu paketi de pek sevdim çok cici görünüyor gel beni al diyor resmen. 14 liraymış bu arkadaş. Afiyetle yedim, tadını da sevdim, kendine has bir de çıtırlığı var güzel eyvallah ama öyle illa ki Godiva istiyorummm demem yani. :)  Yoksa üç bes liraya da gayet hoş çikolatalar var:) Aslında istetecek çok daha güzel çikolata çeşitleri de vardır illaki  ama onları denemesem daha iyi. Çikolata seven biri olarak sonra sürekli onlardan canımın çekmesini istemem malum tuzlu arkadaşlar:))

Ha bir de çikolata demişken aklıma geldi Kahve dünyasının da çok hoş çikolataları var. O portakallı bitter çubuk çikolataları var ya hani, onlar da çok güzel mesela mmm:) Arada bir yapıyorum bir kaçamak onlarla:)

Geleliimm şu caaanım su böreğineee:)  Ben kendilerini pek çok severim:)  O yüzden üşenmeyip kolları sıvayıp kalkıp yapmıştım geçenlerde. Fotoğraflarda gezinirken görünce e bi sahneye çıkmayı hakettin dedim ve koydum:) Yapması bayağı zahmetli uğraştırıyor ama yemesi çok keyifli.  O kadar uğraşınca hemen yiyip bitirmeye de kıyamıyorum :D 


Bizde Ramazan Bayramıydı düğün dernekti, o zamanlarda koca tepsilerle yapılır... Ama ben bayram, şu bu beklemiyorum yapıp yemek için valla. Hatta yakın zamanda yine yapmalı diyorum:) Üşenmediğim, kendimde o cesareti bulduğum an yapıyorum:)

Read More

TİŞÖRT YAPTIM :)

 Biricike sürpriz bir tişört hazırladım geçtiğimiz ay:) Ne yapsam ne yapsam diye düşünürken böyle bir resim oluştu kafamda. Hazır keçelerim de vardı...

Önce gidip düz desensiz gri bir tişört aldım, sonra keçeden şekilleri kestim, gözünün birinde düğme detayı kullandım diğerini yine keçeden kalp ile tamamladım.

Püskülünü de yün ipten oluşturdum ve oturup bunları tek tek diktim tişörtün üstüne. Elimde dikmeme rağmen düzgün oldu dikişleri yine de. Aslında başarılı sayılacak bir iş oldu:)
Az biraz yamuk olmuş ama e olur o kadar da dimi:)

 Giydi Biricik hatta bıyıklarını bile burdu bakın:) Sevdi de.  O kadar uğraştım ben sevsin zaten:))

Read More